Benzersiz ve klasik isimlerden daha popüler isim seçeneklerine kadar, işte O harfiyle başlayan kız bebek isimleri.

O Harfi ile Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları
Oba: Yurt, mesken
Ocan: Sevilen kişi
Odana: Kırgız ve Kaşgar Türkleri’nde dişi peri
Oder: Ateş gibi canlı, hareketli
Odgül: Ateş gülü
Odil: O tatlı dil
Oflaz: 1. Eksiksiz, tam. 2. Yakışıklı, hoş görünen. 3. Eflatun renkli.
Ogül: Gül gibi güzel.
Oksal: Oka ilişkin
Oksu: Hızlı akan su
Okşan: Hep sevilen, beğenilen ol
Okyanus: Ana karaları birbirinden ayıran büyük deniz
Olca: Savaşta ele geçirilen mal
Olcay: Mutlu, ongun, şans, talih
Olça: Savaşta düşmandan ele geçen ganimet
Olgaç: Bilgi ve görgüde olgunlaşan
Olgun: Bilgi ve görgü bakımından zengin kimse.
Olgunsu: İçimi güzel, iyi su.
Olsar: İsim yap, adın duyulsun.
Oluş: Olma işi, olma biçimi var oluş
Omay: Gözde, sevilen, beğenilen
Onat: Güzel, düzgün, doğru, uygun, namuslu.
Ongar: Kurtuluş
Ongu: Sağlık, mutluluk
Ongül: Ön ayak olmak
Opal: Değerli bir taş
Oray: Ateş gibi kızıl renkte ay
Orgül: Ateş kırmızısı
Orkide: Değerli bir çiçek
Ortanca: Gölgelik yerde yetiştirilen bir süs bitkisi, yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında bulunan
Orun: 1. Makam, öenmli yer. 2. Gizemli, gizli.
Oskay: Neşesi eksik olmayan
Otacı: Hekim, doktor.
Otay: Alev kızıllığında ay.
Oval: Yuvarlak, yumurta biçiminde olan, yan yuvarlak.
Oya: İğne, firkete, tığ, ya da mekikle yapılan, ibrişimden önce dantel oya gibi güzel olan
Oyacan: Nazlı ve kibar
Oyacık: Sevimli zarif kişi.
Oyaçiçek: İnce, kibar, nazik kız.
Oyalı: İnce nazikçe, güzelce.
Oyalıgül: Er ince ayrıntısına kadar çok güzel olan.
Oylum: Derinlik, bir cismin uzayda doldurduğu boşluk, kıvrım, bukle
Oysu: İnce akan su, derecik
Oytun: Beğenilen yer, güzel yer
Ozangül: İnsanı şair yapan, gül gibi güzel

Ö Harfi ile Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları
Özgün: 1. Nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. 2. Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan.
Özgünel: Benzeri olmayan el, çok güzel el, eli çok güzel olan kimse
Özgüneş: Sıcak kanlı olan.
Özgüney: Kendisine has nitelikleri olan güzel.
Özgür: Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, koşula bağlı olmayan, başına buyruk, hür
Özil: Özü yabancı olmayan, kendi ilimiz
Özipek: Özü ipekten
Öziş: Gerçektem eş olan kimse.
Özkut: Özünde kutsallığı barındıran.
Özlem: Hasret, bir şeye karşı veya bir kişiye duyulan kavuşma isteği
Özlen: Hasret çekilen, özlenen
Özlenen: Özlem duyulan, kavuşma isteği uyandıran görme isteği uyandıran, hasreti çekilen
Özler: Kavuşma isteği çeken
Özleyiş: Özlem duygusu, hasret çekme.
Öznil: Nil nehri gibi verimli.
Öznur: Gerçek ışık, ışığı özlü olan
Özperi: Peri kadar güzel
Özpetek: Gerçek petek
Özpınar: Gerçek pınar, gerçek kaynak
Özsel: Öze bağlı, özle ilgili
Özselen: Öz ses, öz bilgi, gerçek bolluk
Özsev: İçten gelen sevgi
Özsevi: İçtenlikle seven.
Özsu: Besleyici su, bitkilerin dokularında bulunan su
Özşah: Güçlü kişilik
Özten: Güzel tenli
Öztün: Sağlam, sağlıklı kişiliği olan
Özüm: Kardeş gibi görülüp, sevilen
Özün: Hakkıyla kazanılmış ün
Özveri: Kendinden bir şeyler verme işi, bir amaç uğruna kendi yararından vazgeçme
Örfiye: Gelenek ve görenekle ilgili örfle ilgili.
Örge: Süs, motif
Örgen: Urgan, ince hat, ip.
Örgün: Türlü ve düzenli parçalardan oluşan
Örnek: Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey. model. 2. Bir bütünün niteliğini anlatmak için bütünden ayrılarak verilen küçük parça. göstermelik, numune. 3. Bir şeyin benzeri tıpkısı, misal. 4. En iyi biçimde olan.
Örün: Gökyüzünün açık, aydınlık durumu.
Öşme: Kaynak, suyun topraktan çıktığı yer.
Ötleğen: Sığırcığa benzeyen ötücü bir kuş.
Övgü: Övme, övmek için söylenen söz
Övgül: Övgüye değer, övülmeye değer, övülesi
Övgüm: övmeye değer gördüğüm.
Övgün: Övülmüş, övülen kişi
Övgünç: Bkz. Öğünç, övünç
Övünç: Övünmeye yol açan ya da hak kazandıran şey, kıvanç, sevinç
Öykü: Hikaye/ Masal
Öz: 1. Bir kimsenin benliği, manevi varlığı. 2. Bir şeyin temel ögesi. 3.
Özaltan: Özü kızıl sabah vakti, öz al renkli tan
Özaltın: Özü altın, altın gibi içsel varlığı olan; halis altın
Özant: Yeminine bağlı kimse.
Özaydın: Özü aydınlık, içsel varlığı pırıl pırıl
Özaytan: Özden Ay gibi doğan tan
Özbal: Hiçbir katkısı olmayan bal, gerçek bal, katkısız bal, bal özü
Özbaşak: Başak gibi güzel olan.
Özben: Bireyin kendi varlığı, gerçek ben anlamında
Özbil: Özünü bil; ayrıntıyı değil öz” olanı bil, özü bil
Özbilek: Özünü bilen, öz bilgili
Özcanan: Değer verilen sevgili.
Özde: Kişinin kendi içinde, özünde, canda olan
Özdel: Hediye, armağan.
Özden: Kişinin kendi içinden, özünden, candan olan
Özder: Kısa, öz şeyler
Özderen: Öz derleyen
Özdeş: Birbirine benzeyen, eşit nitelikli, özce eş
Özen: Büyük hassasiyet göstermek
Özenay: Ay gibi çok güzel
Özengül: Özenerek yetiştirilmiş gül özen gülü, istek gülü
Özenir: Bir şeye özenen bir şeyi titizlikle, özenle yapan, özenen
Özenli: Kendisine özen gösteren kimse.
Özenmiş: Özenerek yaratmış
Özer: Yiğit, doğru kimse.
Özey: Aydın kişilik
Özge: Başka, özel. El, yabancı.
Özgecan: Cana can katan
Özgen: Başına buyruk, rahat
Özgönül: Özden ve gönülden
Özgü: Özellikle birine ya da bir şeye ait, mahsus olan
Özgül: Gerçek gül, benim gülüm anlamında
Özgülay: Özelliği, özgülüğü olan ay; özü, kendisi güle benzeyen ay
Özgülüm: Benim kendi gülüm
Öbek: Tomurcuk, aynı türden şeylerin oluşturduğu yığın küme
Ödül: Armağan
Öfke: ötüşen, şen, şakrak.
Öget: İyi, uygun, güzel
Öğe: Öke
Öğet: İyi, uygun, güzel
Öğün: Güzelliğinle, herşeyinle, övün, kendini öv
Öğüt: Tavsiye
Ökmen: Akıllı zeki, bilgili.
Ömrüm: Ömür anlamı taşıyan, ömrün sahibi
Ömür: Yaşama süresi, hayat
Ömürlü: Uzun yaşayan, uzun ömürlü.
Önay: Ay’ın ilk günlerindeki hali, hilal
Önem: Mühim olan, gerekli olan.
Öney: Önde giden, ileri giden, önde olan
Öngül: (ilk çocuk için) ilk gül, önde gelen gül, önde gelen
Öniz: (ilk çocuk için) ilk iz, önceki iz
Önnur: İlk çocuğa verilen bir ad.
Ören: Eski yapı ya da kent kalıntısı
Örengül: Örende yetişen bir tür gül, ak gül, yaban gülü