N Harfi ile Başlayan Kız Bebek İsimleri

Alfabede sevdiğiniz bir harfle başlamak harika bir başlangıç ​​noktasıdır. Bu liste tamamen N ile başlayan kız bebek isimleriyle ilgili.
Güzel ve klasik isimlerden nadir ve popüler olanlara kadar, N harfi ile başlayan kız bebek isimleri ve anlamlarından oluşan bu listeyi çok seveceksiniz.İşte N harfiyle başlayan en iyi kız isimleri; güzel isimler, yaygın isimler, eski isimler ve daha fazlası.

N Harfi ile Başlayan Kız Bebek İsimleri

N Harfi ile Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları

Nuröz: Işıklı öz, aydınlık öz, özü kendisi aydınlık kimse

Nurper: Işıklı kanat

Nurperi: Işıktan yapılmış ve peri kadar güzel; güzel ışıklı peri

Nursabah: Işıklı, aydınlık sabah.

Nursaç: Işık dağıt, ışık saç

Nursal: Işıksal ışıkla ilgili

Nursan: Işık veren ad, ışık saçan san, ışıklı san, ışıktan yapılmış ad

Nursay: Işık gibi say, ışık gibi bil anlamında

Nurseda: Aydınlık ses

Nursel: Sel gibi ışık

Nurselen: Aydınlık müjde.

Nurseli: Işık seli

Nursema: Aydınlık gökyüzü

Nursen: Işık gibi nurlu

Nursena: Nur ve Sena isimlerinin birleşiminden oluşmuş bir isimdir

Nursenem: Nur ve senem isimlerinin birleşimidir

Nursenin: Işık. 2. Aydınlıklar senin.

Nurser: “Işık ser, çevreni aydınlat” anlamında kullanılan bir ad.

Nurseren: ışığıyla göz kamaştıran.

Nursev: Işığı sev, ışık sev

Nurseven: Aydınlığı seven.

Nursever: Aydınlığı sever.

Nursevil: Sevilen, ışık saçan.

Nursevim: Işıklı ve sevimli

Nursevin: Aydınlık ol ve sevin

Nurseza: Nura layık, ışığa, aydınlığa layık

Nursim: Aydınlık ve gümüş gibi parlak

Nursima: Işıklı, aydınlık yüz

Nursine: Yüreğide kendi gibi nurlu olan.

Nursoy: Işık saçan bir soydan gelen.

Nursu: Su gibi aydınlık ve güzel

Nursun: “Sen ışıksın, nur gibi aydınlıksın” anlamında kullanılan bir ad.

Nurşah: Işıldayan hükümdar

Nurşan: Göz kamaştırıcı bir şöhrete sahip olan.

Nurşen: Işık gibi şen ve güler yüzlü

Nurşin: Tatlı ve lezzetli

Nurtaç: Mücevher gibi parıldayan, ışık saçan.

Nurtan: Alacakaranlık ışığı.

Nurtane: Parlak ve ışıklı olan.

Nurtek: Nur gibi parlak ve aydınlık olan.

Nurten: Teni ışık gibi beyaz olan

Nurtop: Işık küresi.

Nurver: Işık saçan, ferahlatan.

Nurveren: Işık, parlaklık, aydınlık veren.

Nurzen: Nurlu, ışıklı kadın.

Nurzer: Altın gibi parlak ışık.

Nuşabe: İçene ölmezlik sağlayan su, ab-ı hayat.

Nuşanuş: Sürekli içme, içtikçe, içerek.

Nuşin: Tatlı, lezzetli. 2. içki.

Nutiye: Gökyüzündeki en parlak yıldız

Nüceba: Asiller, soylular.

Nüdema: Arkadaşlar.

Nüjen: Modern.

Nüket: Zarif söz, nükte

Nükhet: Güzel ve hoş kokulu

Nükte: Şaka

Nümune: örnek.

Nüshet: Sevinç, eğlence, neşe.

Nüvide: Müjde.

Nüvişte: Yazılmış şey, mektup.

Nüzhet: Sevinç, eğlence.

Neyir: Aydınlık, ışık, parlaklık, güneş

Neylan: Murada ermek, gerçekleşmiş dilek

Neyran: Ateşler, cehennem

Neyyire: Nurlu, parlak. 2. Işık veren cisim, cisim haline gelmiş nur.

Nezafet: Temiz olma.

Nezahat: İç temizliği, paklık

Nezaket: Naziklik, zariflik, incelik

Neziha: Temiz, titiz insan

Nezihe: Temiz, pak

Nezire: Adanan şey, adak.

Nice: Ne kadar, ne denli, nasıl, oldukça çok

Nida: Bağırma, sesle çağırma, haykırma

Nifa: Menfaat, fayda

Nigah: Bakış. bakma, göz.

Nigar: Resim, resim gibi güzel

Nihade: Koymuş, koyulmuş.

Nihai: Fidan, taze sürgün.

Nihal: İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi

Nihan: Gizli, saklanmış, görünmeyen, sır, giz

Nihavent: Türk müziğinin en eski makamlarından biri.

Nihle: Allah’ın emaneti

Nil: Afrika kıtasında bir nehir

Nilay: Işıklı mavi ve lacivert

Nilberk: Parıltı, ışık.

Nilda: “Mucize” cennet kapısındaki meleklerden biridir.

Nilgün: Mavi renkte, çivit rengi

Nilhan: Nil havzası hanlarından.

Nili: Çivit mavisi.

Nilsu: Su gibi ışıltılı, değerli.

Nilüfer: Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi

Nimet: İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler

Nira: Ancak rüyada karşılaşılabilen nadide güzel

Niran: Nurlar, aydınlıklar, ışıklar – Ateşler – Cehennem

Nirwana: Zerdüşt dininde Arafat. 2. Meydan.

Nisa: Kadındemektir. Kuran’ da bir sure adıdır.

Nisan: Yılın dördüncü ayı

Nisanur: Aydınlık kadın

Nisvan: Kadınlar.

Nisyan: Unutma, hatırdan çıkartma. 2. Unutulma.

Nişan: Nisan ayı.

Niyet: Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat.

Nudem: Pişman olma, pişmanlık

Nupelda: Yeni açılmış tomurcuk

Nur: Işık, aydınlık

Nural: Kutsal ışık

Nurâlem: Evreni, âlemi aydınlatan ışık.

Nuran: Işıklı, nurlu, aydın

Nurani: Nur yüzlü. 2. Görünüşü saygı uyandıran.

Nuray: Ay ışığı gibi nurlu

Nurbanu: Aydınlık yüzlü kraliçe, güzel kadın

Nurben: “Nurluyum, ışık saçıyorum” anlamında kullanılan bir ad.

Nurcan: Işık canlı, can ışığı

Nurcihan: Cihan’ın nuru, ışığı. Dünyaya ışık saçan

Nurçin: Nur toplayan

Nurdal: Işık saçan dal, ışıklı dal

Nurdan: Işıktan yapılmış

Nurdanay: Işık saçan güzel.

Nurdane: Nur yüzlü, nur gibi güzel.

Nurdil: Nurlu olduğu gibi aynı zamanda da tatlı dilli.

Nurdoğan: Işık gibi güzel doğmuş olan ışık gibi doğan, doğan ışık

Nureda: Işık saçan işveli güzel.

Nurefşan: Aydınlık veren, ortalığı ışık içinde bırakan. Nur ve efşan kelimelerinden birleşik isim

Nurel: Aydınlık el, ışık el

Nurfer: Aydınlık, parlak, ışık, gözün aydınlık kısmı

Nurfeza: Işığı artıran, ışık saçan.

Nurfidan: Gençliğiyle ışık saçan.

Nurgör: Işık gör

Nurgöz: Gözleriyle ışık saçan, göz kamaştıran.

Nurgül: Işıklı gül, gül gibi güzel ve aydınlık

Nurgün: Nurlu gün, günün ve bütün hayatın nurlu parlak olması

Nurgüz: Sonbahar ışığı.

Nurhal: Işıklı hal, aydınlık durum

Nurhan: Aydın hükümdar

Nurhanım: Aydınlık, ışık saçan hanım.

Nurhayal: Hayallerdeki ışık.

Nurhayat: Aydınlık, parlak, hayat

Nurhilal: Işık saçan hilal.

Nurışık: Pırıl pırıl parlayan ışık, aydınlık ışık

Nurinisa: Nurlu kadın.

Nuriş: “Nuriye” isminin kısaltılarak söylenen bir biçimi.

Nuriye: Işıklı, ışıktan gelme

Nurkadın: Aydın, parlak kadın.

Nurkan: Kanı ışıklı olan

Nurlu: Aydınlı, ışıklı, parlak. 2. Saygı uyandıran, temiz.

Nurmelek: Melek gibi saf ve temiz güzel

Nurnigar: Güzelliğiyle göz kamaştıran sevgili.

Nurnigâr: Işıklı, aydınlık sevgili.

Nurol: Işık saç, ışık ol, nur gibi, gökkuşağı gibi güzel ol

Nesliser: Asilliğiyle gözler önünde olan.

Neslises: İyi hatip.

Neslisev: Kendin gibi olanı sev.

Nesliseven: Adı gibi olanı seven.

Neslisever: Kendi gibi olanı sever.

Neslisoy: Çok asil bir soydan gelen.

Neslişah: Şah soyundan gelen

Neslişan: Geçmişinden gelen bir şöhrete sahip kişi.

Neslişen: şen şakrak bir soydan gelen.

Neslitan: Soylu güzel, asil.

Nesliten: Yüreğindeki soyluluğu dışına yansımış.

Nesliyar: Doğuştan sevecen.

Nesliyel: Bağra esen.

Nesrin: Bir tür yaban gülü

Nesteren: Yaban gülü. Ağustos’ta açan gül.

Neşe: Sevinç, gönül ferahlığı

Neşead: Adı gibi neşeli, şen şakrak olan.

Neşeay: şen şakrak, güzel.

Neşecan: Sevinçli

Neşecik: Sevimli, şen şakrak.

Neşegül: Sevimli güzel.

Neşeli: şen şakrak.

Neşem: Yaşamın sevimli yanlarını bulan.

Neşenaz: Sevimli, nazlı.

Neşenur: İçindeki coşkuyu dışarı saçan.

Neşesal: Ruh sevincini herkese yansıtan.

Neşesel: İçtenliğini, neşesini, coşkuyla yansıtan.

Neşever: Çok neşeli

Neşide: şiir. 2. Bir toplulukta okunmaya değer şiir. 3. Ata sözü gibi kullanılan beyit veya dize.

Neşire: Yayma, dağıtma, çıkartma. 2. Bir yere yazma, yazdırma. 3. Kitap, gazete bastırıp çıkartma 4. Kıyamet günü tüm insanların dirilmesi

Neşure: Durmaksızın yayın yapan.

Neşve: Keyif, neşe

Neşvünema: Büyüme, gelişme, yetişme.

Netice: Son, sonuç, bitim. 2. Öz, özet.

Nev: Yepyeni

Neva: Ses, seda, makam, ahenk, name

Nevade: Torun

Nevai: Makam, ses ve ahenkle ilgili. 2. Nasiple ilgili.

Nevair: Ateşler, alevler.

Neval: Şans, talih

Nevaziş: Okşama gönül alma, iltifat etme.

Nevbahar: İlkbahar, ilkyaz

Nevber: Turfanda çıkan meyve. 2. Göğüsleri yeni çıkan kız.

Nevcan: Yeni doğmuş.

Nevcihan: Yeni yetişen

Neveser: Türk müziğinde bir makam ismi

Nevgece: Yeni yeni oluşan gece

Nevgül: Yani açmış gül

Nevhager: Ağıtçı.

Nevheves: Bir işe yeni başlayan. 2. Sık sık iş değiştiren.

Nevid: Yeni, yepyeni

Nevide: Müjde, sevinçli haber.

Nevin: Yeni, çok yeni

Nevir: Parlaklık, ışıldama. 2. Ağaç çiçeği.

Nevmide: Umutsuzluk.

Nevnihal: Taze fidan

Nevra: Işıklı parlak, çiçek

Nevrazin: Bahar çiçeği.

Nevres: Yeni yetişen

Nevreste: Yeni yetişen, yeni oluşmuş.

Nevriye: Işıklık, parlaklık

Nevrozin: Bahar çiçeği.

Nevruz: Yeni gün

Nevsal: Yeni yıl

Nevsale: Genç, taze. 2. Küçük.

Nevsefer: Yeni yolculuğa çıkan.

Nevşin: İlk ışık, ilk nur

Nevşüküfte: · Yeni açılmış çiçek.

Nevzat: Yeni doğmuş, yeni doğan çocuk.

Newal: Vadi.

Newşe: Şiir.

Nazcan: Nazlı dost

Nazdar: Nazlı. Naz yapan

Nazende: Nazlı, alımlı

Nazenin: Cilveli, nazlı

Nazer: Nazar

Nazgül: Gül kadar güzel olan, nazlı

Nazgüzar: Becerilerini göstermekte nazlanan

Nazılşah: Nazlanması gücünden kudretinden gelen.

Nazılyel: Usul usul esen yel.

Nazife: Temiz pak bayan

Nazik: İnce, narin, terbiyeli, saygılı, güzel zarif anlamlarını taşır

Nazikane: İncelikle, saygıyla, nezaketle.

Nazile: Yukardan aşağıya inen anlamındadır. Bir yere konan, bir yerde konaklayan

Nazime: Düzenleyen, tanzim eden.

Nazire: Örnek, karşılık

Nazlan: Naz yap, cilveli ol

Nazlı: Naz eden, cilveli, işveli

Nazlı(M): Naz yapan, işveli, edalı

Nazlıay: Ay kadar güzel olduğundan ötürü nazlı olan

Nazlıcan: Nazlı dost

Nazlıcık: Sevimli, işveli.

Nazlıdil: Kendini ağırdan satan.

Nazlıela: Ela gözlü, nazlı bakışlı.

Nazlıfer: Ruhunu yansıtmakta nazlanan

Nazlıgöz: Süzgün bakışlı.

Nazlıgül: Naz yapan, değer verilen sevgili

Nazlıgülen: Gülmekte bile nazlanan

Nazlıgüz: Ruhundaki hüznü yansıtmakta nazlanan.

Nazlıhan: Naz yapan

Nazlım: Naz yapanım, işvelim, cilvelim, benim nazlım

Nazlınur: Nazlı ışıltı

Nazlısel: Nazlı, coşkulu.

Nazlıses: Ağzından zorla laf alınan. 2. Pek konuşmayan.

Nazlısoy: Nazlı bir soydan gelen.

Nazlısu: Nazlı ama yüreği temiz olan.

Nazlışah: Nazlanması gücünden, kudretinden gelen

Nazlışan: şöhretinden yanına yaklaşılmayan.

Nazlışen: Gülmekte bile nazlanan

Nazlıtan: Nazlı güzel, nazenin.

Nazlıyar: Nazlı sevgili.

Nazmiye: Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımlailgili

Nazra: Bir tek bakış anlamına gelmektedir

Nebahat: Onur, şeref, ün

Nebihe: Şan, şöhret sahibi.

Nebile: Fazilet sahibi.

Nebiye: Yol gösteren

Necibe: Soylu, soyu temiz

Necla: Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale, nesil

Necmiye: Yıldızlarla ilgili, yıldızlaraait

Necve: Çocuk, evlat.

Neçar: Çaresiz.

Neda: Çiğ damlası, nem, rutubet

Nedime: Zengin veya itibarlı bir kadının arkadaşı / Saray hayatında Sultan hanımlarının yardımcıları / Gelinin yardımcısı

Nefaset: Güzel ve enfes olma durumu. 2. Tat güzelliği.

Nefel: Çiçek

Nefes: Hayat kaynağı olan soluk, canlılık

Nefika: Temiz, berrak

Nefis: Öz varlık kişilik. 2. İnsanın yeme içme gibi ihtiyaçlarının bütünü. 3. Pek hoş, istek uyandıran, çok güzel.

Nefise: Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel, çok beğenilen

Nefsi: Nefisten doğan şeylerle ilgili. 2. Kişinin kendine ait, onla ilgili.

Nehar: Gündüz

Nehir: Irmak, büyük akarsu

Nehire: Gereğinden fazla

Nejan: Keskin gözlü.

Nejla: Kuşak, sülale

Nejla (Neclâ): 1. Çocuk, evlat. 2. Kuşak, soy, nesil. 3. Güzel gözlü kadın.

Nemika: Mehtap.

Nemir: Ölümsüz.

Nergis: Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki

Nergise: Nergisle ilgili.

Nergisi: İnsanın aklını başından alan göz. 2. Nergis biçiminde kesilerek yapılan bir tür hamur işi.

Neriman: Pehlivan, yiğit

Neris: Gözümün bebeği gözümün içi manasına gelir.

Nermık: Yumuşacık.

Nermin: Yumuşak, nazik, ince

Nerwan: Silopi ovasında tarihi bir şehir.

Nesevi: Kadınla ilgili, kadınlık.

Nesibe: Temiz, soylu

Nesil: Aynı çağda, aynı yaşta bulunan kimselerin tümü, kuşak

Nesim: 1. Yumuşak esinti, yel. 2. Yumuşak huylu.

Nesime: Yel, hafif esinti. 2. İyi huy.

Nesli: Soylu

Nesliad: Asil isim.

Nesliay: Asil ay.

Neslican: Sevgi dolu soyu olan.

Neslicik: Sevimli, soylu.

Neslidil: Güzel sözler söyleyen.

Nesligül: Soyunun gülden gelmesi

Nesligülen: Gülen bir soydan gelen.

Nesligün: Özel gün.

Nesligüz: Güzel bir sonbahar.

Neslihan: Han soyundan gelen

Neslinaz: Nazlılığı kanından gelen

Neslinur: Soyu ışık saçan.

Neslisal: Soyuyla övünen.

Neslisay: Saygınlığı ve soyluluğu karakterinde barındıran.

Neslisel: Coşkusu soyundan gelen. .

Neslisen: Soylusun.

Nabia: Yerden fışkırıp çıkan, akan, fırlayan

Nabiye: Haberci, haber veren.

Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş

Naçari: Çaresiz, olanaksız, zor durumda kalma.

Nadide: Görülmemiş, görülmedik, ender bulunan

Nadime: Tövbe eden

Nadir: Seyrek, az bulunur.

Nadire: Az bulunur, seyrek, ender bulunan

Nadiye: Seslenen, bağıran.

Nafia: Bayındırlık işleri

Nafile: Yararsız, boşa giden, boş, işe yaramayan. 2. Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç.

Nafiye: Ortadan kaldıran kişi.

Nafize: Sözü geçen kişi

Nagehan: Ansızın, birden bire, zamansız, vakitsiz

Nagehan / Nagihan: (Fars.) Ka. – Ansızın, birdenbire.vakitsiz

Nagihan: Ansızın, birden

Nağme: Uyumlu ses

Nağmehan: Şarkı söyleyen

Nahide: Yeni yetişen genç kız

Nahide/Nahite: Körpe, genç kız.Yeni yetişen kız

Nahire: Ayın ilk günü veya son gecesi.

Naibe: Birinin yerine geçici olarak oturan vekil

Naile: Muradına ermiş

Naime: Hoş, zarif kadın

Naire: Ateş, alev, sıcaklık.

Nakiye: 1. Temiz, pak. 2. Çok ince, çok güzel, zarif.

Nakşıdil: Gönül resmi, gönül süsü.

Nalan: İnleyen, feryat eden

Nalie: Muradına eren, kazanmış, ele geçirmiş.

Name: Mektup, sevgi mektubu

Namiye: Yetişen, Büyüyen, Çoğalan, Artan, Fazlalaşan, Güç Kazanma, Yetişme, Gelişme, Olma, Namlı, Ünlü, Tanınmış, Şöhretli anlamlarını taşır

Nargül: Kırmızı gül, gül gibi güzel olan

Narin: İnce yapılı, zarif

Nariye: Cehennemle ilgili. 2. Cin peri.

Nas: Yardım eden, yardımcı. Kuran’ da bir sure ismidir. İnsan anlamına da gelir.

Nasibe: Birinin payına düşen şey

Nasiye: Altın

Naşide: Şiir söyleyen, şiir okuyan

Naşire: Dağıtan, yayan.

Nayad: Denizkızı

Naz: Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış

Nazan: Nazlanan, işve yapan, cilve yapan

Nazar: Göz değmesi, göz

Nazbahar: Nazlı olması güzelliğinden gelen

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir